ABBAS I Büyük (Herat 1571-Mazenderan 1629), İran şahı (1587-1629). Safevi hanedanından Sultan Muhammet Şah'ın oğlu ve ardılı. Babası Muhammet Şah’ın durumu sarsılınca, koruyucusu Mürşit Kulu Han tarafından Kazvin'de tahta çıkarıldı (1587). Bir süre sonra Mürşit Kulu Han’ı öldürüp baskısından kutuldu. Özbeklere karşı harekete geçebilmek için Osmanlılarla bir barış antlaşması yaptı; Azerbaycan ve Luristan’ı onlara bırakmaya razı olmuş göründü (1590). Özbekleri Herat yakınında ağır bir yenilgiye uğrattı (1598), Herat ve Meşhed’i geri aldı. Batıya dönerek Osmanlılarla savaştı. Tebriz yakınında Sufyan’da Osmanlıları yendi (1603), Azerbaycan ve Tiflis'i ger aldi. Sürüp giden savaşlar sonunda Osmanlılarla Serav antlaşmasını yaptı (1618) Daha sonra 1623-1624'te Osmanlıların elinde bulunan Bağdat'ı, şiilerin kutsal kentleri Kerbela ve Necef'i, Musul'u ele geçirdi. Ancak, Osmanlı imparatorluğu'na karşı Avrupa’nın ittifakını sağlayamadı. 1621'de türk-hint hükümdarı Cihangir’den Kandahar’ı aldı. Gürcistan’da yerli bir prens bırakmak zorunda kaldı. İngilizlerin yardımıyla Portekizlilerden İran Körfezindeki Hürmüz adasını aldı ve karşı kıyıda Bender Abbas limanını kurdu. Geniş bir imparatorluğu tartışmasız bir biçimde yöneterek İsfahan'ı başkent yaptı. Burayı görkemli anıtlarla süsleyerek zenginleştirdi. Yollar, köprüler, kervansaraylar yaptırdı. Ordusunu İngiliz Sherley kardeşlerin yardımıyla yeniden örgütledi. Osmanlı ordusunu örnek alarak gürcü ve ermeni devşirmelerden oluşan tüfenkçi birliklerini kurdu. Şahseven adıyla bir hassa ordusu oluşturdu.
Doğu Anadolu, İran ve Azerbaycan Türkleriyle Türkmenler arasında yaygın kimi halk hikayelerinde doğrulara yardım eden, kötüleri cezalandıran bir kahraman olarak canlandırılır. Kişiliği şii, alevi topluluklarının edebiyat ürünlerine (örneğin Şah Abbas Nağılı, Tufarganlı Abbas Nağılı gibi halk hikâyeleriyle Köroğlu’nun Azerbaycan çeşitlemesinde vb.) adaletli bir padişah olarak yansıdı. 0te yandan kimi halk şairlerinin (örneğin Pir Sultan Abdal) yapıtlarında da kurtarıcı ve sahipzaman niteliğinde gösterildi. Sünni çevrelerin ürünlerinde (örneğin Kayıkçı* Kul Mustafa ve Genç Osman hikâyesi) ise OsmanlIların düşmanı olarak görünür ve nasıl yenilgiye uğratıldığı uzun uzun anlatılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder