ÂB

ÂB  I. 1. Su: "Âteş-ı sûzân bulur gerçi sükûnet âbdan" (Alaattin Ali Fenari, XV.yy.). — 2. Deniz, nehir, göl: "Bir âlem-i hayâle dalan âb uyanmasın" (Yahya Kemal). II. Tamlamalar: —1. Suyun sıvılık ve akıcılık özelliğine göre: âb-ı dide-i cam, bardağın, kadehin gözyaşı; şarap. ||Âb-ı engûr, üzüm suyu, şıra, şarap. ||Âb-ı harabat, meyhanelerin suyu, şarap. ||Âb-ı haram, yasaklanmış su; şarap.  ||Âb-ı işret, işret suyu. şarap. ||Âb-ı rez, âb-ı rezan, asma kütüğünün suyu; şarap. ||Âb-ı şor ya da Âb-ı şûr acı su; gözyaşı. ||Âb-ı telh, acı su; sarap gözyaşı. ||Âb-ı yeh, eriyen buzun suyu. ||Âb-ı zehre, safra suyu, safra; şarap; tan ağartısı Âb-ı zûlal, berrak su: — 2. Suyun donma ve billurlaşma özelliğine göre: âb-ı beste, donmuş su, buz, çiğ, dolu, billur, sırça. ||Âb-ı füsürde, donmuş su, buz, dolu, kar; pelte; kılıç, hançer; billur, şişe. ||Âb-ı hufte, uyuyan su, durgun su, donmuş su, buz , kar, dolu, kırağı, çiğ; billur, cam, bardak, şişe; kınında duran kılıç. ||Âb-ı huşk, billur; cam, bardak, şişe.||Âb-ı müncemid, donmuş su, buz, kar, dolu, kırağı, çiğ; billur cam; bardak, şişe; kılıç, hançer, kama.||Âb-ı mürvârid, inci suyu, göze su inme hastalığı. — 3. Parlaklık verme özelliğine göre: âb-ı ahmer; kırmızı su, kırmızı şarap; kanlı gözyaşı. ||Âb-ı ateş suyu; şarap. ||Âb-ı ateş-fürûz, ateş gibi parlayan su; şarap.  ||Âb-ı ateşin, ateş gibi su, şarap; kanlı gözyaşı,|| Âb-ı ateş-mizaç ateş tabiatlı su şarap. || Âb-ı ateş-nâk, ateşli su, şarap. || Âb-ı ateş-nümâ, ateş gibi su; şarap; kanlı gözyaşı. || Âb-ı ateş-pare, ateş parçası gibi su; şarap. || Âb-ı ateş-suz, ateş gibi yakıcı sui şarap. || Âb-ı ateş-zâd, ateş doğuran su, şarap. || Âb-ı ateş-zede, ateşe vurulmuş, ateşten geçirilmiş su; kanlı gözyaşı. || Âb-ı âzer, ateş suyu; şarap. || Âb-ı âzer-âsâ, ateş gibi su; şarap; kanlı gözyaşı. || Âb-ı bade-renk, şarap renkli su; kanlı gözyaşı. || Âb-ı-ciğer, ciğer suyu; gözyaşı. || Âb-ı-ciğer-hun, kederden dökülen gözyaşı. || Âb-ı çeşm, gözyaşı. || Âb-ı dehen, ağız suyu, salya. || Âb-ı erguvani, erguvan renkli su, şarap. || Âb-ı eyyam, gök kubbesi. || Âb-ı güşâde, açılmış su; sulandırılmış şarap ya da rakı. || Âb-ı hatır, hatır suyu, su güzelliği; güzel muhayyile. || Âb-ı hayat-ı lal, dudağın hayat veren suyu. || Âb-ı hurşid, güneş ışığı; edebi hayat veren su. || Âb-ı lal ya da âb-ı lali, parlak kırmızı renkli su; şarap; gözyaşı. || Âb-ı nâr, ateşin suyu; kırmızı şarap; kan gözyaşı. || Âb-ı rengin, renkli su; şarap; gözyaşı. || Âb-ı rûşen , yüzsuyu; ırz, namus, şeref, haysiyet. || Âb-ı rû ya da rûy, yüzsuyu; ırz, namus, şeref, haysiyet. ||Âb-ı rûyun dökme, halka olma kul" (Ahmedî: XIV. yy.). ||Âb-ı siyah, siyah su; tufan; şarap; karasu hastalığı. || Âb-ı surh, kırmızı su; şarap. ||Âb-ı şakayık, şakayık suyu; şarap; gözyaşı. ||Âb-ı şengerfi, al renkli su; şarap; gözyaşı. || Âb-ı yakut, kırmızı şarap. ||Âb-ı tılâ, altınsuyu, yaldız. ||Âb-ı zehre, safra suyu, safra, şarap; tan ağartısı. || Âb-ı zer,altın suyu; altın varak; safran suyu; altın renkli şarap. ||Âb-ı zerd, sarı su;üzüntüden dökülen gözyaşı. — 4. İşlevsel özelliğine göre: a. Yararlı: Âb-ı âbisteni, gebeliğe neden olan su, meni; bitkilerin yetişmesine neden olan su ve yağmur. || Âb-ı adalet, doğruluğun, bolluk ve bereketi. || Âb-ı âşâmi, içilir su. || Âb-ı bârân, yağan su, yağmur. || Âb-ı beka, âb-ı cavid, âb-ı cavidan, âb-ı cevani, âb-ı hayvan, âb-ı hızır, âb-ı zindegani, âb-ı zindegi, içene ölümsüzlük verdiğine inanılan su, bengisu. || Âb-ı hayat-ı tesliyet, insana teselli veren ölümsüzlük suyu. || Âb-ı hazan, sonbahar suyu; sonbahar yağmuru. || Âb-ı lutf, lütuf suyu, ysğmur; lütufkârlık. || Âb-ı matar, yağmur suyu. || Âb-ı neşat, neşe suyu; meni, döl suyu. || Âb-ı nâfi, yararlı su; şarap. || Âb-ı püşt, döl suyu, meni, nufle; murdar ilik. || Âb-ı şirin, tatlı sui şerbet. || Âb-ı tîğ, kılıcın suyu.  b. Zararlı: Âb-ı tarab, şarap. || Âb-ı zehr, zehir suyu. || Âb-ı zîr-i kâhi entrikacı, ikiyüzlü; dolap, hile. — 5. Diğerleri: âb-ı bün, ağaç köklerinde bulunan zamka benzer bir nesne, ağaç karası. || Âb ü dane, su ve ekmek, rızk, kısmet. || Âb-ı kâr, işin suyu; başarı, refah. || Âb u gil, su ve kil; dünya; fani vücut. || Âb-ı mele, çekirge suyu. || Âb-ı Meryem, Meryem suyu, çeşmesi; doğruluk, iffet; şıra, şarap. || Âb-ı musaffa, temizlenmiş su, saf su. || Âb-ı sebük, hafif su; kolay hamedilebilir şey. || Âb-ı sükûn, durgun su. || Âb-ı verd, gül suyu, gülab.

—    Coğrafya. Güney-Batı Asya'da bazı akarsuları tanımlamada kullanılır: Pencab (Pencap), Duab, Murgab, Hoşab (Hoşap) vb.

— Edebiyat. Divan edebiyatında ab, doğaya hayat vermesi,onu geliştirip güzelleştirmesi aynı zamanda yıkıp zarar verici olması özellikleriyle ele alınır. Akıcılığı ömre, kesintisiz ve dalgalı oluşu zincire ve sevgilinin saçlarına, parlaklığı ve duruluğu sevgilinin yanağına ve yüzüne benzetilir. Ateşi söndürdüğü için onunla bir arada bulunamaz. Sevgilinin yanağında birlikte olmaları (kırmızılık ve saydamlık) olağanüstü bir durumdur. Saydam oluşu nedeniyle" latif" sayılan su sürekli akması, kararsız oluşu, köşk ve sarayların kenarından geçmesi, selvileri sulaması, coşkunluğuna set vurulamaması, çıkardığı sesler ve dalga dalga akışı nedeniyle âşık, âşığın gönlü ve gözyaşı için bir benzetme öğesidir. Çok bulunduğu için değeri az olan su emekle birlikte cömertliğin simgesi sayılır. Toprakta bulunuşu alçakgönüllülük olarak ele alınır. Yansıtma yönünden su ile ayna benzerlik gösterir. Bu nedenle âyine-dâr, âyine-i âb. âyine-vâr deyimleri de kullanılır, inci-ab ilişkisi, incinin denizde oluşması yüzünden kimi hayal ve tasarımlarda ele alınır. Kılıç, hançer ve peykân gibi çelik aletler sözkonusu olduğunda bunların bileşiminde bulunan suya da işaret edilir. Ab üzerinde yürüme ya da gezme kerameti Hızır’a. kimi zaman da dervişlere özgüdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder